Modern teknolojinin gün be gün gelişimiyle insanoğlunun yaşamına sayısız kolaylık girdi. Giyim, ev aletleri ,ilaç endüstrisi ,kozmetik ,kimyasal temizlik ürünleri vb. ama en çok gıda sektöründeki ilerleme inanılmaz boyutta. Hazır gıda sektöründeki ürün çeşitliliğinin artması ve fiyatların her bütçeye uygun olması her yaş grubundaki insanların ama özellikle çalışan insanların yaşamlarını kolaylaştırmakta. Düşünsenize dersten çıktınız ve yarı zamanlı işinize gitmeniz gerekiyor. Eve dönüp yemek yapıp yemek için 2 belki 3 saat ayırmanız gerekiyor. Ancak buna ayıracak zamanınız yok. Bu durumda en uygun seçenek hazır gıdalar oluyor.
Peki bu kadar kolaylığın dezavantajları yok mudur ?
Paket gıdaların raf ömrünün uzaması için içerisine saymakla bitiremeyeceğimiz kadar koruyucu madde denilen kimyasallar konulmakta. Vücudumuza en çok hazır gıda ürünleriyle aldığımız bu maddeler büyük bir hızla toksin olarak birikiyor. Zaman içerisinde atamadığımız bu maddeler vücudumuza zarar vererek çeşitli hastalıkların oluşmasına neden oluyor. Bunların başında stres , depresyon , anksiyete gelmekte ayrıca hormonsal rahatsızlıklar , kalp - damar hastalıkları ,nörolojik hastalıklar , diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıklarda oldukça fazla görülmektedir. Çeşitli kimyasal içerikli ürünler ve ilaçlarla tedavi olmaya çalışıyoruz ancak tam anlamıyla işe yaramadığını fark etmemiz hiçte uzun sürmüyor. İşte tam da bu kısımda başlıyoruz derdimizin dermanını aramaya. Ve doğala dönüş başlıyor.
Bu dönüşün en büyük sebebi insanoğlunun doğayla olan bütünlüğünü, uyumunu fark etmesidir. Doğada yetişen her besin şüphesiz bizim için en faydalı en sağlıklı olandır. Ama doğanın insanoğlu üzerindeki etkisi sadece besinler değildir. Ruhun ve bedenin pozitif doyumu doğayla olan yakın ilişkisine bağlıdır. Uzmanların yaptıkları araştırmalar ,kişinin sadece günde 1 saat bir ağacın altında oturmasının bile , zihnini dinlendirmesine ve bedenindeki negatif enerjiyi boşaltmasına yardımcı olduğunu ortaya koymaktadır. Bununla birlikte bu kişinin daha olumlu , çevresiyle daha uyumlu hale geldiğini belirtmektedirler.
Tüm bunlar göz önüne alınıp akıl süzgecinden geçirildiğinde doğala ve doğaya dönüş ,bir soru olmaktan çıkıp yaşam şekli haline geliyor.
Bedeninizin ve ruhunuzun doğaya & doğala dönüş çağrısına siz de kulak verin ...
Güzel dilekleriniz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederiz
Selamun aleykum,öncelikle siteniz çok güzel olmuş muvaffakiyetler dilerim.İnsanlar güzelim doğa ile iç içe yaşantılarını bırakıp kentlere beton yığınlarının içine hücum ettiler. orada stres depresyon yeri geldi yokluk çektiler.Bir ağacın altında oturup doğayı seyredip,tefekkür edip rahatlamayı yahut bir dere kenarında oturup suyun şırıltısını dinlerken zikretmeyi ve rahatlamayı,kendi sebzesini kendi yetiştirmeyi ,toprağını bırakıp ;beton yığınlarının, taşıt kirliliğinin içinde yaşamayı tercih ettiler. Baktılar ki bu bize göre değil sağlık elden gitti . Teknoloji denilen canavar kolaylıklar sağladığı kadarda sağlığı, aile içi huzuru hatta toplumsal huzuru götürdü.Geriye dönüş başladı doğayla iç içe yaşamaya,organik gıdalar üretmeye tüketmeye heveslendiler vedeee geriye dönüş başladı.Elhamdulillah..